CHP”de önceki gün Merkez Yürütme Kurulu, dün de Parti Meclisi toplandı. Sonuç “sıfıra sıfır, elde var sıfır”dersek abartmış olmayız
CHP”de önceki gün Merkez Yürütme Kurulu, dün de Parti Meclisi toplandı. Peki sonuç ne?
“Sonuç sıfıra sıfır, elde var sıfır” dersek abartmış olmayız.
22 Temmuz”da CHP son derece ağır bir seçim yenilgisine uğradı. Ancak, bu yenilgiyi masaya yatırmak, tartışmak gereğini dahi duymadı. Bir özeleştiri sürecini başlatmayı, bu süreçte sorumluların sorumluluklarını üstlenmesini öngörmedi.
Genel Başkan Deniz Baykal, “Biz başarısız değiliz, başarılıyız” havasında.. “Bu nasıl bir başarı” diye soranlara da, “Yüzde 20″lik oy platosuna yerleştik, yüzde 20″lerde istikrar kazandık”yanıtını veriyor.
* * *
Deniz Baykal”ın bu “yüzde 20″lik seçim başarısı” hesabına mim koyunuz. Bu hesapseçimlerdeki yenilginin nedenlerini büyük ölçüde açıklıyor. CHP”nin AKP”ye niçin alternatif olamadığını ortaya koyuyor.
Bu hesap aynı zamanda, merkez solun bugünden yarına ne yapması gerektiğine de ışık tutuyor.
CHP”de mevcut Baykal yönetiminin iktidar olmak gibi bir iddiası bulunmuyor. “Yüzde 20 oyla halkın verdiği, vereceği muhalefet görevi bize yeter” izlenimini veriyor. Bunu aşan bir hedefi, iktidarı amaçlayan bir hayali benimsemiyor. Deyim yerindeyse, muhalefete bağımlılar.
Bu tablonun anlamı açıktır.
CHP mevcut yönetimiyle, önümüzdeki yerel ve sonrasındaki genel seçimlerde de yenilgi bugünden kabullenmektedir. AKP karşısında alternatif olmayı da, kendisi yerine çöktüğüne hayıflandıkları merkez sağın gelecekteki olası toparlanmasına bırakmaktadır.
* * *
CHP”nin muhalefete olan bağımlılığı, merkez solun en önemli sorunudur. Bu sorunun öncelikle çözülmesi gerekir.
İktidar hedefi, ülkeyi yönetme hayali olmayan bir parti, her şeyden önce, kendisine olan inancını, güvenini yitirmiş bir partidir. İktidar olmanın gereklerinden ürküp siyaset sahnesinde sürekli muhalefet olmaya razı bir siyasal partinin toplumda da umut olması beklenemez..
Toplumda umut olmak, umut yaratmak için, siyasal partilerin “geleceğin iktidarı”hedefini koyması ve o doğrultuda çaba göstermesi gerekir.
* * *
Genel Başkanı, Merkez Yürütme Kurulu ve Parti Meclisi ile muhalefet konumundan hayli memnun görünen CHP”de önümüzdeki Kurultay bu konuda çare olabilir mi? Bu Kurultay istenilen değişimi gerçekleştirebilir mi?
Doğrusu, ben kendi payıma fazlaca umutlu değilim. Bu konuda da ipe un serildiği izlenimini alıyorum.
Kurultay için belli bir tarih verilmiyor. “2008 yılı başı, yetişmezse ilkbahar” deniliyor.CHP üst yönetimdeki değişiklik talepleri de, “gerekiyorsa Kurultayda yapılır” diye geçiştiriliyor.
CHP tavanında esen bu rüzgar çok net, “eski hamam eski tas” yönünde. İnsanın içini serinletmiyor.
Peki tabandaki hava nasıl? Örgütlerde, üyelerde bir kıpırtı, değişim yönünde bir hareketlenme var mı?
Evet, belli bir kıpırtı, belli bir hareketlenme var. Bu kıpırtının giderek daha da güçlenmesi mümkün. Ancak bugünden yarına CHP içinde köklü ve kalıcı bir değişimin gerçekleşmesi düşünülemez. .
Bu durumda merkez soldaki “yeniden iktidar arayışının” ister istemez CHP dışına kayması kaçınılmazdır.
Hiç kuşkusuz, CHP dışındaki arayışlar, günümüz koşullarında kolay sonuç vermez. Her şeyin sıfırdan başlanacağı zorlu bir uğraşı gerektirir. Ancak, başka bir çare de kalmamıştır. Kendi içinde çözüm üretemeyen, değişime direnen CHP’de bütün kapıları kapalıdır.