SENARYOYU DEGİŞTİRMEK

3.370

Uluç Gürkan: “Türkiye bir felaket senaryosuyla karşı karşıya. Laik, demokratik Cumhuriyet düzeni ile ulusal birlimiz tehdit altında”

Genişletilmiş Ortadoğu senaryosu

Bir süredir endişeliyim. Türkiye bir felaket senaryosuyla karşı karşıyadır. Hem laik ve demokratik Cumhuriyet düzenimiz, hem de ulusal birliğimiz tehdit altındadır.

Bu, sadece Türkiye için yazılmış bir senaryo değildir. “Genişletilmiş Ortadoğu”adıyla ABD’de, Kuzey Afrika’dan Kafkaslara ve Orta Asya’ya uzanan çok büyük bir coğrafya için yazılmıştır.

Senaryonun sözdeki amacı, bölgeye “demokrasi getirmek” ve “uluslararası teröre karşı mücadele” olarak açıklanmaktadır. Ancak, özdeki hedefin bu olmadığını, bölgenin“enerji kaynaklarının tam kontrolü” için savaşıldığını sağır sultan dahi bilmektedir.

Bu kontrolü sağlamak uğruna, gerekirse bölgedeki 22 ülkenin “ekonomik ve coğrafi sınırlarının” değiştirileceğini en üst düzeydeki ABD yetkilileri açıklamıştır.

Kimse kendisini kandırmasın.. Senaryo kapsamında “ekonomik ve coğrafi sınırları”değişecek ülkeler arasında Türkiye de vardır.

ABD, aynen Irak’ta yaptığı gibi, Türkiye’de de etnik ve dini cemaat temelindeki federatif bir ayrışmayı körüklemektedir. Bu konuda AKP iktidarının zaaflarını da sonuna kadar kullanmaktadır.

Böyle olmasaydı, Ortadoğu’da uluslarasarı teröre karşı mücadele ettiğini, bölgede demokrasiyi yerleştirmeye çalıştığını savlayan ABD, Kuzey Irak’ta PKK korumacılığına soyunabilir miydi? Toplumda birarada yaşama iradesini her gün biraz daha zedeleyen, farklılıkları ayrımcılığa dönüştüren terör eylemleri böylesine sürdürülebilir miydi? Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan sınırötesi operasyon hakkı bugüne kadar savsaklanabilir miydi?

Bu sorular, AKP iktidarının bölgede eli kolu bağlı bir Amerikan müttefiği rolünü oynadığını ortaya koymaktadır.

ABD’de Bush yönetiminin Türkiye’de biçtiği “ılımlı İslam” dayatması da AKP’nin üstlendiği rolün önemli bir parçasıdır.

Bakmayın siz AKP sözcülerinin zaman zaman “ılımlı” sözcüğüne itiraz etmelerine.. ABD’nin Türkiye’ye biçtiği “ılımlı İslam” düzeni AKP’nin de hedefidir. “Kemalist düzenin yerini daha İslami bir yapıya devretmesinin zamanı gelmiştir” sözü bunun ilk kanıtıdır.

Atatürk milliyetçiliği” ile “Atatürk ilke ve inkılapları” atıflarının Anayasa’dan ayıklanma hezeyanı da bunun son güncel kanıtıdır.

Bu kanıtlar, Amerika’nın “Genişletilmiş Ortadoğu” senaryosuyla birebir uyumlu AKP adımlarıdır. Ancak AKP yetkililerinin unutmaması gerekir ki, bu adımlar sadece laik ve demokratik Cumhuriyet düzenimizi değil, aynı zamanda ulusal birliğimizi de zedelemektedir.

Bu senaryo kaderimiz mi?

Karşı karşıya olduğumuz felaket senaryosu kaçınılmaz değildir. Kaderimiz, alınyazımız hiç değildir.

Türkiye’ye yönelik bu tehdidi engelleyebiliriz, ortadan kaldırabiliriz. Ancak bunu, sadece yakınarak, sadece günü kurtarmaya çalışarak yapamayız. AKP iktidarının da, gökten inecek bir zembille kendiliğinden uyanmasını bekleyemeyiz.

Yapılması gereken, kısa bir süre önce 22 Temmuz seçimlerinde kime oy vermiş olursak olalım, bu konuda tek bir yürek olmamız, ortak bir bilinç oluşturabilmemizdir. Ulusal birliğimize, laik ve demokratik Cumhuriyet düzenimize kasteden Amerikan senaryosunu ancak o zamandeğiştirebiliriz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.