Başbakan bu kitabı mutlaka okumalı…

1.642

Fransa Meclisi, “Ermeni soykırımı olmamıştır” demeyi suç haline getirecek yasa teklifini kabul etti.

Sıra Fransa Senatosu’nda… Eğer senato da “Evet” derse; yasa, Sarkozy’nin imzasının ardından yürürlüğe girecek.

Bu karar Türkiye’de her zaman olduğu gibi “küçük bir kıvılcım” yarattı ve ardından unutulmaya terk edildi.

Ne zamana kadar?

Yasanın, Senato’da ele alınacağı güne kadar elbette…

Sonra yine birkaç gün bağıracağız, boykottan ve iki ülke arasındaki ilişkilerin sınırlandırılmasından söz edeceğiz… Ardından yine unutacağız!

Lütfen anımsayın:

İsviçre Parlamentosu, aynı yöndeki bir yasayı yıllar önce çıkarırken, bu süreci birebir yaşamıştık…

Şimdi; kaç kişi, “Ermeni soykırımı olmamıştır” demenin İsviçre’de suç olduğunu biliyor, çok merak ediyorum.

***

Gazetecilik yaptığı yıllarda meslek etiğine gösterdiği titizlikle bildiğimiz Uluç Gürkan, milletvekili olunca da “nesnellik”ten asla vazgeçmedi.

Ermeni soykırımı iddialarının, Türkiye’nin başına dert açacağını o yıllarda gördüğü için, bir parlamenter olarak yıllarca uluslararası arenada mücadele etti.

Bunu yaparken topladığı çok önemli belgeleri, edindiği bilgileri “Ermeni Sorununu Anlamak, Önyargıları Aşmak ve Nefretten Arınmak” başlıklı bir kitapta topladı.

Bu kitap bugüne kadar, “Ermeniler Türkleri öldürdü, o katliam o yüzden gerçekleşti”den öte gitmeyen Türk tezinin, aslında bir “ihanet” olduğunu belgeliyor.

***

Uluç Gürkan, Türk Tarih Kurumu Ermeni Masası Başkanı Prof. Dr. Kemal Çelik’in bile televizyonlarda, “Ermeni soykırımı yoktur. Ancak Ermenilere yönelik bir katliam olmuştur” dediği bir dönemde, bu peşin teslimiyeti belgelerle ve mahkeme kararlarıyla yerden yere vuruyor!

“Türkiye’nin öncelikle tarihi ve hukuki gerçeklerle uyuşmayan bu ruh çöküntüsünden kurtulması gerekir” diyerek, şu saptamalarda bulunuyor:

“1915 olaylarında dökülen kan, yaşanan acılar tek yanlı değildir. Karşılıklıdır ve savaş koşullarında gerçekleşmiştir.

Dolayısıyla 1915 tehcir faciası, bir kırım/katliam değildir. Soykırım hiç değildir. Planlanmış örgütlü bir savaş suçu olarak da tanımlanamaz.

Türkiye bugün gelinen noktada, yaşananların bir savaş trajedisi olduğunu belgeleyen tarihi ve hukuki gerçekleri ön plana çıkarmalıdır. Örneğin, Malta Yargılamaları tüm dünyaya en iyi şekilde anlatılmalıdır.”

***

Gürkan, kitabında “Malta Yargılamaları”na oldukça geniş bir yer ayırıyor ve şunları söylüyor:

“Çok sayıda İttihat ve Terakki Partisi yöneticisi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında üç yıla yakın Malta’da sürgün olarak tutuldu. Ermenileri toplu olarak katletmekle suçlanıyorlardı. Bu iddia, Sevr Antlaşması hükümleri uyarınca soruşturuldu. 1919-1921 yılları arasında yapılan bu soruşturmayı, sıradan atanmış bir savcı değil, bizzat Londra’daki İngiliz Kraliyet Başsavcısı yürüttü.

Sevr Antlaşması uyarınca son derece kapsamlı bir soruşturma yaptı. İşgal altında el konulan Osmanlı arşivinin yanında, İngiltere ve Amerika’daki tüm belgeleri taradı. Ancak bir hukuk mahkemesinde geçerli sayılabilecek hiçbir kanıt bulamadı.

İngiliz Kraliyet Başsavcılığı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın, ‘Hukuki bir dava açılamayacaksa siyasi bir dava açılsın’ yolundaki baskısını da reddetti ve kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek, İttihat ve Terakkicilerin salıverilmelerini sağladı.

İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’nın bu kararının, ‘Ermeni soykırımı’ iddialarını kökten çürüten hukuki sonuçları olduğu yadsınamaz. Malta’daki bu yargı süreci, Yahudi soykırımı yargılamasının yapıldığı Nürnberg Mahkemesi ile benzer uluslararası hukuk kurgusunda gerçekleşmiştir.

Sonuçta bu karar, Ermeni soykırımı iddialarının sıcağı sıcağına soruşturulduğunu ve kanıtlanamadığını ortaya koyuyor. Türkiye, hiç olmazsa bundan sonra bu tarihi gerçeği tüm dünyaya anlatmaya çalışmalıdır.”

***

Bu kitabı Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu başta olmak üzere tüm siyasetçiler, diplomatlar, hukukçular, tarihçiler ve araştırmacılar mutlaka ama mutlaka okumalı…

Okumalılar ki; siyasi amaçlarına ulaşmak için bizi, soykırım yaptığımıza inandırmaya çalışanların oyununa gelmemeliler…

İşlemedikleri suçları kabullenerek atalarımıza ihanet etmemeliler…

***

Hayatını yıllarca kalemiyle kazanan Uluç Gürkan, bu çok önemli araştırmasını, herkesin anlayabileceği son derece sade ve akıcı bir dille yazmış.

Soykırım iddiaları karşısında dünden teslim olan, Ermeni tezlerini olduğu gibi kabul eden, bunun hemen ardından da Nobel’i kapan yazara inat; o, “kral çıplak” demeyi seçmiş…

Uluç Gürkan, bu yüzden asla Nobel Ödülü falan almayacak ama…

Türkiye’deki gazeteciliğin yüz aklarından biri olarak, her zaman saygıyla anılacak.

***

Kısacası… Ellerine, beynine, yüreğine sağlık usta…

*****

ERMENİ SORUNUNU ANLAMAK****

Türü: Araştırma

Yazarı: Uluç Gürkan

Yayımcı: Destek Yayınları

Baskı tarihi: 2011

Sayfa sayısı: 304

Fiyatı: 19 lira

İnternet (İdefix) fiyatı: 16 lira

Kişisel not: Yazarı meslek büyüğüm ve siyasetçi olarak tanıyorum. Üç-dört kez telefonla konuştuk. Yüz yüze sohbetimiz yok.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.